Type and press Enter.

SPECIALTY COFFEE FOR MINDFUL SIPS

About

HİKAYEMİZ

Gustav Roasting Co.

2015 yılında İtalya’da aldığımız eğitimler ile başlayan kahve serüvenimizde, İstanbul’da kuruculuğunu yaptığımız Espresso Coffee Bar ve ortaklığını yaptığımız Türkiye’nin önde gelen nitelikli kahve markası olan Probador Colectiva deneyimlerinden sonra Kıbrıs’ta Gustav markasını hayata geçirmekten mutluluk duyuyoruz. 

Dünyada en fazla bilinirliği ve saygınlığı bulunan Nitelikli Kahve Birliği (Specialty Coffee Association – SCA) tarafından düzenlenen kahve kavurma yarışmalarının Türkiye bacağında 2020 yılında 2.’lik ödülü alan kahve kavurucumuz ile birlikte Kıbrıs’ta nitelikli kahve sektöründe kahve severler ile deneyimlerimizi paylaşmak arzusundayız

Kral Gustav’ın Kahve Deneyi

Kahveyi tatlı bir zehir olarak nitelendiren İsveç Kralı Gustav III, kahve tüketiminin halk sağlığı için bir tehdit olarak görür ve olumsuz etkilerini kanıtlamak için 18. yüzyılın ortalarında iki mahkum üzerinde deney yapmaya karar verir. Bu iki mahkum ikiz kardeştir ve işledikleri suçlardan ölüme mahkum edilmişlerdir. Deneye göre; ikizlerden birinin her gün üç demlik kahve, diğerinin de aynı miktarda çay içmesi gerekecek olup bu sayede ömürleri boyunca bunu yapmaları şartıyla cezaları müebbet hapse çevrilir. Ne yazık ki kral, deneyinin nihai sonucu göremeden ölürken: ilk ikiz 83 yaşında ölür ve bu çay içen kardeştir. Bu arada deneyi yürüten iki bilim insanı da kahve içen ikizden önce hayata veda eder. Kahve içen diğer kardeş bu hikayenin tüm kahramanlarından daha uzun yaşamıştır.

Popülaritesini hiçbir zaman kaybetmeyen ve kaybetmeyecek olan kahvenin tutkunları olarak esprili bir deyişle ‘mahallenin zehircileri’ olarak Gustav Roasting Co. markasını hayata geçirmekten mutluluk duyuyoruz.

Nitelikli Kahve

Sayısız üretici ve tedarikçi arasından en yüksek kaliteli, en taze kahveleri sunanları seçiyor, elle toplanmış, hassas bir şekilde işlenmiş ve mikrolot kahveleri bulmaya çalışıyor, hassas tadım protokolleri uygulayarak kahvelerimizi alıyoruz.

Mikrolot kahvelerine özel bir ilgi gösteriyoruz çünkü bu kahveler, belirli bir bölge, çiftlik veya üreticiden gelen sınırlı miktardaki hasatı temsil eder. Mikrolotlar, benzersiz tat profillerine sahiptirler ve kahve tutkunlarına farklı deneyimler sunarlar. Bu nedenle, sizlere en iyi kahve deneyimini sunabilmek için mikrolot kahvelerini bulmaya çalışıyoruz.

Slow Bar

Espresso, americano, café latte, cappuccino gibi klasik espresso bazlı içeceklerin yanısıra dünyada geçtiğimiz on yıla damgasını vuran ve kahve piyasasına çağ atlatan, laboratuvar ortamını anımsatan ekipman seçkisi ile nitelikli kahveler demliyoruz. Genellikle de fazla miktarda kahve demlemek yerine kişiye özel ve taze demleme ile kaliteyi daha yukarılara çekme niyeti güdüyoruz. Bu şekilde yapılan demlemeler biraz daha fazla zaman aldığı için de bu kahveleri Slow Bar adını verdiğimiz bölümde demliyoruz.

Hali hazırda birçok farklı demleme ekipmanı bulunmakta ve her geçen gün de yeni tasarım ürünler piyasaya sürülmektedir. Her ekipman farklı demleme tekniği kullanımını beraberinde getiriyor. Birçok demleme ekipmanı arasından demlediğimiz kahvelerin sürdürülebilir ve tekrarlanabilir olması adına kullandığımız ekipman sayısını asgari düzeye indirdik. Kullandığımız demleme tekniği ile de tutarlı kahveler sunmaya çalışıyoruz. Barımızda çoğunlukla plastik V-60 ile kahvelerimizi demliyoruz. Plastik ekipman kullanmamızın nedeni plastiğin ısıyı kendi tutmayıp kahveye diğer demleme ekipmanında kullanılan materyallere oranla daha iyi iletmesi. Porselen ve benzeri materyaller ısıyı daha fazla tuttuğu için kahvenin daha az çözünmesine neden oluyor. Dolayısı ile plastik ile kahveye daha yüksek ısı iletilebildiği için kahveyi daha iyi çözebiliyoruz.

Kahve demlerken dikkat ettiğimiz bir kaç nokta var. Bunlar by-pass, tıkanma, suyun kahveden eşit akışı, demleme rasyosu ile öğütme büyüklüğü ayarı. By-pass (suyun kahveyi yeterince demlemeden sürahiye akması) demleme tekniği ile tıkanma gibi olumsuzlukları olabildiğince ekarte edebiliyor, suyun kahveyi demlerken eşit olarak akışını daha iyi kontrol edebiliyoruz. Barımızda bulunan üst düzey öğütme ekipmanı ile de öğütme dağılımını olabildiğince eşit büyüklükte tutmaya çalışıyor; kullandığımız demleme rasyosu ile de en optimal çözünürlülüğü yakalamaya çalışıyoruz.